diz kapağı ağrısı, diz kapağı ağrısına ne iyi gelir, diz kapağı neden ağrır, diz kapağı ağrısı nedenleri, diz kapağı ağrısı tedavisi, diz kapağı ağrısı nasıl geçer, diz kapağı ağrısı neden olur

4 Mart 2017 Cumartesi

Diz Kapağındaki Kıkırdak Kaybına Karşı Bitkisel Yöntemler


Diz Kapağındaki Kıkırdak Kaybına Karşı Bitkisel Çözümler

Diz Kapağındaki Kıkırdak Kaybına Karşı Bitkisel Yöntemler

Diz kapaklarında oluşan kıkırdak kayıpları genelde "osteoartrit" ismi verilen hastalığın belirtisi olarak bilinir. Diz kapağı kıkırdaklarının zarar görmesi ve kıkırdak oranında azalmalar oluşması daha çok vücuttaki D vitamini seviyesinin normalden daha düşük seviyelerde olması ile alakalıdır. Şayet siz de "osteoartrit" sebebiyle eklem ağrıları yaşıyor iseniz bu durumda D vitamini seviyenizi ölçtürmeniz yararlı olabilir. Bunun ile birlikte gerek doğal güneş ışığında gerek ise solaryum girerek, güneşlenerek vücudun D vitamini ihtiyacını sağlamakta akıllı bir çözüm olabilir. Ayrıca doktora gittiğinizde D vitamini takviyeleri reçete edilmesi ve bu vitamin takviyelerinin düzenli aralıklarla kullanımı gerekmektedir.

Cildiniz güneş ışınları ile temas ettiğinde iki cins sülfür bileşen üretir. Bunlar D3 vitamini ve kolesterol sülfattir. Sülfür aslında kükürt olarak bildiğimiz elementir ve vücudumuzda protein üretiminde ve sentezinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Şayet vücudumuzda yeteri oranda sülfür üretilmez ise bu durumda sülfür eksikliği baş gösterir ve başta diz kapaklarında, kıkırdakların erimesi ve doku kaybı gibi değişik değişik sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına sebebiyet verir. Bu noktada sülfür bakımından zengin yiyecekler ile beslenmek çok önemli bir durumagelmektedir. Diğer yandan da sadece beslenme yoluyla vücudun ihtiyacı olan sülfür alımı ile yetinmemek ve vücuda "epsom tuzu" ismi verilen magnezyum sülfat tuzları ile ovalama yoluyla masaj yapmak ta yarar vardır. "Epsom tuzu" ile yapılan masaj ve banyo vücudun sülfür eksikliğini önemli miktarda karşılamakta ve kıkırdak kaybı, eklem rahatsızlıkları, artrit ve eklem romatizması gibi mikrobik eklem problemlerine de doğal çözüm olmaktadır. Epsom tuzu banyosu nasıl yapılır merak edenler için kısaca bir açıklayalım: Bir kova dolusu suya elli gram kadar epsom tuzu atılır ve iyice eriyene kadar karıştırılır. Bu tuz banyosu haftada iki kez uygulanır. Zamanla eklem ağrılarının azaldığına ve kıkırdak kaybının tamamen durduğuna şahitlik edersiniz.

Epsom tuzuna ilave olarak beslenmede yüksek kaliteli dana eti, süt ürünleri ve yeşil yapraklı sebzeler de tüketilmelidir. Ayrıca metilsülfonilmetan yani msm ismi verilen ve bir çok bitkide doğal olarak bulunan bir organik sülfür bileşiği de besin takviyesi olarak tüketilmesinde yarar vardır. Peki metilsülfonilmetan yani msm nereden alınır? Bol düzeyde antioksidan içeren bir gıda takviyesi olduğu için eczanelerde reçetesiz olarak kolaylıkla bulunur.

Eklem ağrıları olan bireylerin anti enflamatuar ve aneljezik ilaçlardan uzak durmasında yarar vardır. Özellikle tylol gibi parasetamol türü ilaçların doktor reçetesi veya tavsiyesi ile tüketilmesi önerilir. Zira bu ilaçlar uzun zaman kullanımında karaciğer ve böbrek yetmezliklerine sebep olabilmektedir.

Doğal ve Bitkisel Yöntemler

Eggshell membrane (Yumurta Kabuğu Zarı) : Bu zarda bulunan mineraller ve genellikle elastin, kollajen türü proteinler ve amino asitler,diz kapağı kıkırdak kaybı yaşayanlar ile eklem ağrısı çekenler kişilere kesin çözüm sunabilmektedir. Yumurta kabuğu zarında bulunan mineraller ve proteinler eklemlerin kıkırdak doku üretimini hızlandırmakta ve eklemlere elastikiyet bakımında yetenek kazandırmaktadır.

Hyaluronik Asit (HA): Hyaluronik Asit kıkırdakların en ana maddesidir ve kıkırdakların yaşaması için en gerekli olan bu besin maddelerini kıkırdak hücrelerine ulaştırma ve artık maddeleri de kan dolaşımına geri taşıma görevi görürler. Yaşlanmayla ne yazık ki kıkırdaklarda bulunan "Hyaluronik" Asit azalır ve kıkırdakların iyice beslenmemelerine sebebiyet verirler. Bu sebep özellikle yaşlılıkta diz kapağı kıkırdak kayıplarını yavaşlatmak için vücuda "Hyaluronik Asit" takviyesi yapmak gerekmektedir. Gıda takviyesi niteliği taşıyan ağızdan alınan Hyaluronik Asit tabletleri 2-4 ay kıkırdak kaybına yüksek oranda engel olmaktadır.

Boswellia Serrata: Bu bitki Hindistan'da yetişen bir bitki olup genellikle eklem ağrıları ve kıkırdak kayıplarına bitkisel çözüm olmaktadır. Piyasada beslenme takviyesi olarak "Boswellia" bitki özlü preparatlar bulunmaktadır. Kıkırdakların daha çok kan ile beslenmesine fayda sağlayan Boswellia bitkisi, bağ dokuların güçlü ve elastikiyet olmasını da sağlamaktadır.

Zerdeçal: ABD de bir dergi de yayınlan, zerdeçal bitkileri için yapılan bir araştırmada 6 hafta boyunca her gün tüketilen Zerdeçal özünün diz kapağı kıkırdak ve eklem ağrılarını geçirdiği belirlenmiştir. Zerdeçal'ın bu etkisi, doğal "ibrufen" etkisi oluşturmakta ve kıkırdak eklem romatizmalarına ve doku kayıplarına çok iyi gelmektedir. Bu etkinin en olası sebebi ise zerdeçale turuncu rengi veren doğal pigmentlerde bulunan kükürt yani sülfür bileşikleridir.

Hayvansal temelli omega üç yağ asitleri: Hayvansal gıdalardan alınan omega üç doymamış yağ asitleri de kıkırdak dokusu kaybına karşı faydalı bir besin maddelerindendir. Balık yağı, Krill yağı, gibi hayvansal yağlarda omega üç yağ asitleri bol miktarda bulunur.

Astaksantin: Etkili bir Yangı giderici yani antiinflamatuar antioksidan madde olan astaksantin da kıkırdak kayıpları ve eklem ağrılarına karşı etkisi oldukça bilinen bir maddedir. Astaksantin yengeç, karides, ıstakoz ve kerevit vb. bazı kabuklularda, somon balığı gibi besinlerden doğal olarak alınabileceği gibi GNC, Solgar vb. besin takviyesi satan firmaların ürünleri olarak ta beslenme takviyesi olarak tüketilebilir. Ayrıca kondroitin sülfat ve glukozamin gibi gıda takviyesin de kıkırdak kaybına karşı doğal çözüm olduğu söylenmektedir.

3 Mart 2017 Cuma

Diz Burkulması ve Diz incinmesi Nedenleri

Diz incinmesi Nedenleri

 

Diz Burkulması ve Diz incinmesi Nedenleri

Kaslardaki incinmeler, kaslara yapılan İSTEKSİZ ve ağır yüklenmelerden ve egzersizlerden önce yeterince ısınmamaktan oluşabilir. Lifler gerilebilir ve hatta yırtılabilir ve hasar alan bölgenin kanamasına sebep olur. Burkulma, vücudun belli kısımlarındaki isteksiz ve anormal hareketler sonrası oluşur.

Dizde ve ayak bileğinde oluşan bağ zedelenmeleri yani yırtılmalar futbol ve benzeri sporların beraberinde getirdiği tehlikelerdir. Vücudun ağırlığını taşıyan bacaktaki eklemlerin isteksiz bir şekilde çevrilmesi ve bükülmesi büyük zararlara yol açabilir. "Tendinit" ( tendon iltihabı veya kiriş iltihabı ) çalışırken veya belli sporları yaparken, devamlı aynı hareketlerin tekrarlanması sonucunda oluşur.

İncinme belirtileri; Ağrı, şişkinlik ve morarma genel incinme belirtileri arasında olabilir.
 
Burkulma belirtileri; Ağrı, katılık ve hareketsizlik ve hemen şişme özellikle burkulma belirtileri arasındadır.

Diz ve ayak bileği bağlarında zedelenme (Yırtılma) belirtileri; Şiddetli ağrı, diz veya ayak bileğinde anormal görüntü, ağrıyan bacağın üstüne basamama gibi genel belirtilerdir.

Tendinit belirtileri; Ağrı yada incinme, kası özgürce hareket ettirememe gibi genel tendinit belirtileri olabilmektedir.


İncinme ve burkulmalar için, doktorlar 4 temel işlem önerir: İstirahat, buz , kompres askıya alma. Bunların yanında, Mikrop önleyici ağrı kesicilere de ihtiyacınız olabilmektedir.

Bağ yırtılmaları ameliyatla tamir edilebilir, veya eklemi sabit tutmaya yarayacak biçimde alçıya alınması gerekebilir. Tendinit, genellikle ağrıya ve zarara sebep olan hareketten kaçınarak iyileştirilebilir. Bunun yanında hareket esnasında çoğunlukla esneme hareketleri yapma ve duruş-oturuşu düzeltme, kısa vadede mikrop engelleyici ilaçlar da tendinite iyi gelebilir.

Rotator manşet tendiniti, omzun arkasında, kafa üstü hareketlerine bağlı olarak gelişebilir.

Omuz çıkığı, kemiklerin, kendilerini bir arada tutan dokuları gerip eklem dışına çıkmasından sonra oluşur.

Dirsek ağrısı defalarca yinelenen hareketlere bağlı olarak oluşur.

Bel ve civarındaki ağrılar, kas lifleri gereğinden fazla gerilip birbirinden ayrıldığında ortaya çıkar.

Koşucularda çoğunlukla diz arkası kirişlerinin sakatlanması problemleri görülür.

Dizdeki ağrı, diz bağlarının veya kemiklerin sürtünmesini önleyip eklemleri ayıran kıkırdak dokunun yırtılmasına sebep olan sakatlanmalar sonucu ortaya çıkabilir.

Bilek burkulması, kemikleri birbirine bağlayan dokuların hasar görmesi sonucu oluşur.

Aşil tendonu tendiniti, baldır kaslarını topuğa bağlayan doku olan tendonun mikroplanması sonucunda oluşur.  Hasar görmüş kas yada eklemi kullanamıyor veya kullanırken çok acı çekiyor isenız, problemli eklemin şeklinde bozukluk var ise, zarar görmüş alanda kas yada bağ yırtılması olduğunu düşünüyor iseniz, bir kemiğinizin kırılmış olmasından şüphe ediyor iseniz burkulma ve incinmeler için doktora başvurmalısınız.

Burkulma ve incinmeler için Alternatif ve Bitkisel ve tedaviler

İncinme ve burkulmalar için aroma terapi ile tedavi yöntemi; Burkulmalar için, çördük otu ve mercan köşk uçucu yağlarından 2'şer damla ılık banyo suyuna ekleyiniz. Alternatif olarak, 2'şer damla çördük otu ve mercan köşk uçucu yağlarını bir çay kaşığı badem yağı ile karıştırın ve burkulan yere masaj yaparak sürünüz. Sonrasında, bir mendili veya el, yüz havlusunu iyice ıslatacak kadar suyun içine, bu uçucu yağlardan 5'er damla damlatarak soğuk kompres uygulayın. Kompresi yerinde tutabilmek için etrafına sargı bezi sarabilirsiniz. Uyarı ! Gebe iseniz, çördük otu uçucu yağı kullanmayınız.

Burkulma ve incinmeler için Homeopati tedavisi; Bu tedaviyi uygulamadan On Beş dakika önce ve sonrasında, hiçbir şey yiyip içmeyiniz ve dişlerinizi fırçalamayınız. Kas incinmeleri için, her 30 dakika da 1 kez, toplamda ON doza kadar 30c Arnica alabilirsiniz. Ardından, ağrı geçene kadar günde Dört kez 6c Rhus toxicodendron alınız. Burkulma veya tendinit var ise, her 30 dk. da bir, toplamda ON doza kadar 30c Arnica alın ve peşinden ağrı azalana kadar günde Dört kez 6c Rhus toxicodendron (sedefotu) kullanınız.

İncinme ve Burkulmalar için Bitkisel Tedavi; Karakafes, burkulma ve incinmelerden ileri gelen şişkinlik ve morlukları geçirmekte kullanılabilir. Kara kafesi demleyip soğuttuktan sonra, soğuk sıvıya temiz bir bezi batırıp ağrıyan alana kompres uygulayın. Demek için 1 - 2  çay kaşığı kuru kara kafesi bir fincan sıcak su içinde 10 dakika boyunca bekletin, süzün ve soğumaya bırakın. Başka bir yol ise bir miktar kara kafes kremini ağrıyan alana sürmektir. Şişkinliği indirmek için kurutulmuş kara kafes kullanabilirsiniz.

Burkulma ve incinmeler için Akupres tedavisi;
Harar görmüş alanın yaklaşık On Beş santim uzağındaki bir alana ( zarar gören alana değil ) yavaşça baskı uygulayın. Diz sakatlıkları için, bacağın dışına doğru, diz kapağının 4 parmak ötesindeki basınç noktasına baskı uygulayın.***

2 Mart 2017 Perşembe

Diz Burkulmasına Karşı İyi Gelen Şeyler


Diz Burkulmasına Karşı İyi Gelen Şeyler


Diz Burkulmasına Karşı İyi Gelen Şeyler 


Diz burkulması sert ağrıları olan hastalıklardan biri olsa da evde yapacaklarınız ile diz burkulması problemini ciddi anlamda dindirebilirsiniz. Burkulan dize bitkisel tedavi uygulaması her ne kadar pozitif sonuçlar doğursa da günümüzdeki modern tıbbın imkanlarından da yararlanılmalıdır. Diz burkulması için birden çok tedavi yöntemi bulunmaktadır fakat bu tedavi yöntemlerinin hepsini uygulamaya başlamadan önce dizinizde oluşan burkulmanın sertliğini ve oluşan zararın ne kadar olduğunu belirlemelisiniz. Bunu yapmanızın temel nedeni acil müdahale edilmesi gerekilen durumların da oluşabilme ihtimalinin fazla olmasıdır. Genellikle diz burkulması sonucunda "tendonlarda" yırtılmalar oluşmuş olabilir. "Tendonlar"da oluşan yırtıkları tek başınıza iyileştiremeyeceğiniz için en kısa zamanda, size en yakın olan sağlık kuruluşuna gitmeniz gerekmektedir.

Dizinizde oluşan burkulmanın dozajı düşük ise burkulan alanın şişmemesi adına ilk etapta soğuk kompres uygulayınız. Ayrıca bacağınızı yüksekte tutmanız, meydana gelen ağrıların bir nebzede olsa azalmasını sağlayacaktır. Ayrıca dizinizde oluşan burkulma devamlı olarak oluşan bir hal aldı ise evinizde burkulmalar için dizlik bulundurmanızda yarar var. "Medikallerden" alacağınız dizlikler sayesinde gün içerisinde diziniz daha az hareket edecektir ve buda iyileşme zamanını ciddi manada hızlandıracaktır. Bu etkisinden dolayı devamlı olarak dizinde burkulma olan bireylerin ev ortamında dizi sabitleyici etkisi olan dizlikleri bulundurmasında yarar vardır.
Diz burkulmasının evde tedavisi

Diz burkulması yaşayan bireyler dizlerine her hangi bir şey uygulamaya başlamadan önce oluşan zararın ne denli şiddetli olduğunu tespit etmesi gerekmektedir. Bir yere uzanın ve problemli olan bacağınızı sağa sola hareket ettirmeye çalışın. Fazla ağrı olmadan hareketleri gerçekleştirebiliyor iseniz tendonlarınız zarar görmemiş demektir. Fakat hareket ettirmede ciddi problemler var ise bu durumu ciddiye almalı ve en yakın sağlık kuruluşuna gitmelisiniz. Büyük ihtimalle tendeonlarınızda kopma olmuş olabilir. Tendon kopmaları için evde yapılabilinecek her hangi bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Zararı belirlemek için yaptığınız bu uygulamadan sonra diz kapağınıza bir dokunun. Bu dokunma sert ağrılara sebep olmuyor ise diz kapağınızda her hangi bir kırılma yoktur fakat ağrılar çok şiddetli ise en kısa vadede bir "ortopedi doktoruna" gitmeniz gerekiyor.

Diz burkulmaları ilgili alanda ciddi şişkinliklerin ve morarmaların oluşmasına sebep olacaktır. Bu şişlikleri ve morarmaları engellemek adına ilk etapta ev ortamında buz uygulaması yapınız. Yapacağınız buz uygulaması şişkinliğin azalmasını ve morarmaların azalmasını sağlayacaktır. Buz uygulamasını en yakın sağlık kuruluşuna gidene kadar devam ettirmelisiniz. Beş dakikalık yapacağınız bir buz uygulamasının çok bir faydası olmayacaktır.

Diziniz burkulduktan sonra önemli bir durum oluşmamış ise yapmanız gereken en önemli olay buz uygulamasıdır. Burkulan alana buzu uygulayın ve bacağınızı yüksek bir yerde tutmaya çaba gösterin. Mecbur kalmadığınız sürece ayağa kesinlikle kalkmayın. Ayağa kalkmanız bacağın baskıya uğramasına sebep olacağından iyi ayağınızı kötü bir hale getirebilirsiniz. Yaklaşık olarak aradan bir hafta geçmiş olmasına rağmen ayağınızdaki ağrı ve şişlik yok olmadı ise en çabuk zaman içerisinde alanında uzman bir hekime görünün. Doktora gitmenizin temel amacı sorununuzun derinlemesine incelenmesini ve burkulma olayının tekrardan yaşanmasını engellemektir. Zaman ilerledikçe bacağınızın eski sağlığına ve gücüne kavuşması için farklı bir çok egzersizler yapmanızda yarar var. Bacağınız sürekli olarak hareketsiz kalır ise bu durum kasların zayıflamasına sebep olur. Bu yüzden kasların eski gücünü yakalaması için hekiminiz tarafından tavsiye edilen "diz burkulması egzersizlerini" yapmalısınız.
***

1 Mart 2017 Çarşamba

Dizdeki Eklem Hastalıkları

 
Diz Eklemi Hastalıkları

Dizdeki Eklem Hastalıkları

Ortopedi ve Travmatoloji kas-iskelet-eklem yapını içeren hareket sistemi rahatsızlıkları ve yaralanmaları tedavisi ile ilgilenir. Diz eklemini ilgilendiren problemler sık karşılaşılan ortopedik patolojilerdir. Diz eklemi uyluk kemiği alt kısmı, kaval kemiği üst kısmı, kapak kemiği yani patella ismi verilen kemik yapılar ve bunlara ait kıkırdak yapı ile bağlar, kas kirişleri gibi yumuşak dokular tarafından oluşturulmaktadır. Diz eklemi insan vücudunda en çok yaralanmaya uğrayan eklemlerden biri tanesidir. Hekimlerin günlük pratikte çoğunlukla karşısına çıkan diz eklemini ilgilendiren bozuklukların tedavisi ile Genellikle Ortopedi ve Travmatoloji dalı ilgilenir. Diz eklemine yönelik yapılan cerrahi girişimler ortopedik cerrahların en çok yaptığı girişimlerdir. Diz eklemi temel olarak bükme ve düzeltme hareketlerini yapan menteşe tipi bir eklem olmakla birlikte belli bükme derecelerinde belli derecede dönme hareketi yapan bir eklemdir.

Diz eklemini ilgilendiren göreceli ağır yaralanmalar özellikle bu rotasyon hareketi sırasında femur ve tibia kemiklerinin zıt yönlerde hareketi ile oluşur. Diz eklemi 2 ayrı eklemden oluşur; tibiofemoral eklem ile patellofemoral eklem. Tibiofemoral eklem menisküsleri içermektedir. Menisküs ile ilgili problemler oldukça çoktur. İç ve dış  olmak üzere 2 menisküs vardır. Menisküsler yarım ay biçimindedir. Eklem kıkırdağına gelen yüklerin belli bir kısmını karşılamak ve yük dağılımına katılmak gibi önemli görevleri üstlenirler. Artroskopik cerrahi gelişmeden önce menisküs patolojilerinde menisküslerin tamamı cerrahi olarak çıkarılmakta idi. Bunun da uzun dönemde hastalarda eklem kıkırdak zararına yol açtığı gösterilmiştir. Günümüzde menisküs problemlerinde koruyucu cerrahiler uygulanmaktadır. Hastanın yaşı, yırtığın tipi, yeri ve meydana gelme mekanizması değerlendirilerek artroskopi eşliğinde veya tamamen artroskopik olarak menisküs tamiri veya menisküsün yalnızca yırtık kısmının çıkarılması seçeneklerinden biri uygulanır. Bağ yaralanmaları da bu eklemi ilgilendirir ; genellikle sporcularda cerrahi bağ rekonstüksiyonları tedavilerde uygulanabilmektedir. Bağ yaralanmalarında özellikle konservatif tedavi yeterli olmakla beraber özellikle ön çapraz bağ ve dış yan bağ yırtıklarında hastanın faaliyet düzeyine göre cerrahi de uygulanmaktadır.

Kıkırdak problemi tüm diz eklemini ilgilendiren sorunlardır. Kireçlenme ismi verilen durum; eklem kıkırdak hasarının ileri boyutta olduğu ve eklemin hareketlerinin kısıtlandığı, eklem biçiminin bozulduğu ağrılı bir problemdir. Gonartroz ismi verilen bu hastalıkta eklem içi enjeksiyonlar, eklem kıkırdağını destekleyen glukozamin, diacerein gibi oral preparatlar , antienflamatuar preparatlar, fizik tedavi ve kaplıca tedavisi gibi konservatif tedaviler uygulanabilmektedir. İleri boyutta olan gonartrozda ise kısmi yada genellikle tam eklem protezi cerrahisi uygulanmaktadır. Total diz protezi ismi verilen cerrahi günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Yeni tip protezlerde diz eklemi anatomisi veya fonksiyonlarının korunmasında önemli aşama kaydedilerek protez sağ kalımının uzaması sağlanmıştır. Patellofemoral problemler tipik olarak diz önü ağrısı ile kendisini göstermektedir. Kapak kemiği eklem yüzü kıkırdağının göreceli ince hasarı kondromalazi patella olarak isimlendirilir.

Bu problem en çok karşılaşılan diz sorunlarından biridir. Altta yatan, doğuştan eklem uyum bozukluğu olarak söylenebilecek patellofemoral uyumsuzluk gibi hastalıklara eşlik edeceği gibi izole kıkırdak problemi de olabilir. Uyluk ön kasının kuvvetlendirilmesi, antiinflamatuar ilaçlar, fizik tedavi gibi konservatif tedaviler ile tedavi edilebileceği gibi bir takım durumlarda açık yada artroskopik cerrahi tedavi gerekebilir. Kıkırdak problemlerinde günümüzde otolog kondrosit transfüzyonu, mozaikplasti gibi cerrahi tedaviler hastanın yaşı, kıkırdak hasarının yeri ve tipine göre uygulanabilen diğer tedavilerdir. Diz eklemi romatoid artrit,gut gibi inflamatuar rahatsızlıklar da tutulabilir ve sinovit ismi verilen iltihabik durum meydana gelebilir. Diz ekleminde şişkinlik, ısı artışı ,hareket kısıtlılığı gibi belirtileri vardır. Bu durumun tedavisinde antiinflamatuar ajanlar, eklemi dinlenmeye alma gibi tedavilerin yanı sıra artoskopik cerrahi girişimler ve kronik evrede total eklem protezi gibi cerrahiler gerektirebilir.

28 Şubat 2017 Salı

Menisküs Yırtılmasında Diz Egzersizleri Uygulaması



Menisküs Yırtılmasında Egzersizler


Menisküs Yırtılmasında Diz Egzersizleri Uygulaması

Menisküs Yırtılmasında nasıl diz egzersizi yapılmalıdır

 Bacak, yavaşça ve dizi acıtmadan düz hale getirilmelidir.
En başlarda bu durumda bir kaç saniye tutmak yeterli olacaktır, ama daha sonra yavaşça bacak aşağıya salınmalıdır.

Aşağıdayken, yer ile temas edilmemelidir.
Sonra tekrar düz konuma getirilmelidir.
Bu hareket on kez sağ dizde, on kez sol dizde yapılmalıdır. Daha sonra bu hareket üç x on olarak yani otuz defa olmak üzere her gün yapılmalıdır.
On defa sağ diz
On defa sol diz

Yorgunluk olur ise bir - iki dakikalık dinlenmeler yapılabilmektedir.

Tekrar;
On defa sağ diz
On defa sol diz

Yorgunluk olur ise bir - iki dakika'lık dinlenmeler yapılabilir.

Tekrar;
On defa sağ diz
On defa sol diz

Böylece her diz için bu hareket az öncede söylediğimiz gibi otuz defa yapılmış oldu.

Üç x on' dan fazla yapılması bir yarar sağlamayacağı gibi, kaslarınızı aşırı yorulmasına sebep olur.

Ağrılar azalınca, sonraki günlerde yapacağınız egzersizler de bacağın düz konumda kalma zamanı uzatılır. 
Yani örnek vermek gerekir ise ; beş - on - on beş saniye gibi.

Dört - Beş Gün yada 1 hafta sonra  diz üstü kaslarınız kuvvetlenmeye başlar. Artık egzersizi yaparken bir ilave yapacağız.

Bacak, yavaşça ve dizi acıtmadan düz hale getirilmektedir ve düz haldeyken ayak baş parmaklarınızı kendinize doğru çekiyorsunuz. Bu durumda bacakta bir kasılma/gerilme olacaktır. Bu hareketi yaparken dizimize ağrı girer ise, kasma hareketini esnetebiliriz ve yavaşlatabiliriz.

Sonra, diz egzersizini üç x on olarak bu şekilde yapıyorsunuz.

1 Hafta Daha geçti.
Aynı egzersizi yaparken, ayak bileğinize yaklaşık bir buçuk Kilogramlık ağırlıklardan takıyoruz.
Ağırlığa alışana dek, bacağınızı düzleştiriyorsunuz ve ne kadar düz kalabilecekse, yani beş saniye gibi. Düz tutup, yere salıyorsunuz. Ama yere temas ettirmek yok tabii ki. Aynı hareketleri tekrarlıyorsunuz. Bir Tek fark var, bu sefer ağırlık kullandık.

Menisküs yırtılmasından sebepli, ayağının üzerine basamayanlar, onbeş gün sonunda rahatça merdivenleri inip / çıkabilecek ve yürüyebilecektir.

Önemli Not:
Hareketlerin sabah ve akşam 30 kez yani üç * 10 olarak yapılması gereklidir.
Her gün yapılmasında kasların fazla yorulması oluyor ise, 1 gün yaparak, 1 gün ara verebilirsiniz.
Ağır yükler taşımamaya dikkat ediniz. 

 Neden tek bacakta yapılmıyor ?
Sadece "menisküs" yırtığı olan ayakta bu hareket yapılır ise, diğer ayak kuvvetlenmez. "Menisküs" yırtığı olan bacağa yük vermemek için de, farkında olmadan, sağlam bacağa yüklenme yapılmaktadır. Böylece, ilerleyen zamanlarda da sağlam dizde ağrılar başlar hatta "menisküs" yırtığı dahi oluşabilmektedir.

Egzersizlerin bir safha sonrası ise "ayakla ağırlık kaldırma" aleti yada benzer işlev gören aletlerle egzersizler ağırlaştırılabilmektedir... Hepinize Sağlıklı Yaşamlar Dilerim Mutlu Kalın! :)

27 Şubat 2017 Pazartesi

Doktorların Dizimize Vurmasının Nedeni


Doktorun Dize Neden Vurması


Doktorların Dizimize Vurmasının Nedeni

Canlılar da yaşama savaşı her zaman en hızlı tepkileri olan türlerin faydasına sonuçlandığı için, en basit organizmalar da bile haber alma organları yani duyu organları, hareket organları yani kaslar ve bunlar arasındaki ilişkiyi kuran organlar = "Sinir sistemi" gelişmiştir.  Vücudumuzun her tarafı sinirlerle örtülü olduğu halde sinir hücrelerinin gövdeleri yalnızca beyinde ve omurilikte bulunurlar. Bütün vücuda dağılmış milyonlarca sinire karşılık, beyinden ve omurilikten yalnızca Kırk Üç çift sinir çıkı verir. Bunlar merkezden ayrıldıktan sonra git gide dallanarak (çoğalarak) vücudun her yanına dağılırlar. Refleks bir uyarıya vücudun hızlı ve otomatik olarak yanıt vermesidir. Örnek vermek gerekir ise; elimiz sıcak bir tencereye değdiğinde birden çekmemiz bir reflekstir. Reflekslerde komuta omur iliktedir. Beyne bilgi gidebilir ama refleks olayında beyin aktif olarak işlev görmez.

Bir sandalyeye rahatça oturup bacak bacak üstüne atarken hekim diz kapağının hemen altına, kası kemiğe bağlayan tendona minik lastik bir çekiç ile sert bir şekilde vurur ise bacağınız ileri doğru fırlar. Bu reflexte de baldırın kaslarındaki duyu sinirleri kasların genişlemesine tepki göstermektedirler ve yeni sinir sinyalleri oluşturarak kaslara nazik ince bir basınç uygulandığını ve gerildiklerini omuriliğe iletirler. Omur ilik ise bu basınca dayanabilmesi için kasların kasılması gerektiğini bildirir ve bacak tekrar geriye doğru hareket eder. Görüldüğü gibi refleks, beynin denetiminden geçmeksizin, yani beyin devrede olmadan(Beyin Devre Dışı) doğrudan omur iliğin komutlarıyla gerçekleşmiştir.

Diz kapağı refleksinin sınanması genellikle omur iliğin işleyişi konusunda bilgi veren önemli bir teşhis yöntemidir. Bu alanda uzmanlaşmış bir hekim kolay olan bir kaç testle sinir sisteminin işleyişine ve ne kadar sağlıklı olduğuna ilişkin bir çok bilgi edinebilir. Çekiç ile vurulduğu zaman bacakların normalden daha fazla tepki vermesi tümörden, kalsiyum eksikliğine kadar bir çok hastalığın belirtisi olabilmektedir. Dize çekiçle vurularak yapılan kontrol bir başına tabi ki yeterli bilgi vermez. Hekimler bir ön bilgi almak için bu çabuk ve kolay testi yaptıktan sonra, vücut üzerinde diğer muayene ve kontrollerine devam etmektedirler.***

26 Şubat 2017 Pazar

Huzursuz Bacak Sendromu Belirtileri ve Tedavisi

 
Huzursuz Bacak Sendromu Tedavisi

 

 Huzursuz Bacak Sendromu Belirtileri ve Tedavisi

Huzursuz bacak sendromu yani HBS, uyku veya istirahat sırasında yani otururken veya yatarken bacaklarda hissedilen rahatsızlık, huzursuzluk, hareket ettirme ihtiyacı, uyuşma, karıncalanma çoğu zaman tam olarak tanımlanamayan bir histir.Bu his bireyi genellikle geceleri rahatsız eder. Ağrının tarifinde de farklılıklar olur ve birey "yanıyor", "bacaklarım kıpraşıyor", "karıncalar geziyor", "gıdıklanıyor" gibi kelimelerde çektiği sorunu anlatmak için uğraşır.

Belirtiler

    Bacaklardaki rahatsız edici his sebebiyle bacakların hareket ettirilmesi isteği
    Oturma veya uzanma gibi "inaktif" durumlarda ortaya çıkar yada daha da kötüleşir.
    Yürüme, germe gibi hareketlerle kısmen veya tamamen düzelir.
    Gündüz saatlerine göre akşam daha fazladır veya sadece akşam saatlerinde meydana gelir.

Destekleyici Kriterler

    Ailede" HBS "nun varlığı
    Dopa minerjik tedaviye cevap alınması
    Uykuda veya uyanıklıkta "periyodik bacak hareketlerinin" varlığı Yani PLMS-PLMW
    Uyuyamama
    Kronik ilerleyici gidiş yada periyodik kötüleşmeler
    Normal "nörolojik" muayeneler

Teşhis
 Her 3 hastanın birinde ailevi geçiş yani genetik olan bir geçiş vardır. B12 Eksikliği, Demir eksikliği , şeker hastalığı, gebelik ve kanser belirti olarak kabullenilse de hastaların % 95'inde  bir sebep bulunamamaktadır. Oldukça çok görülse de "romatizmalı" hastalıklarla karıştırıldığından hastalığın tanısı bazen uzun sürmektedir. Genelde "romatizmal" hastalıklarla karışmaktadır. Ağrının hareketle azalması veya istirahat ile tekrardan başlaması bu hastalığı diğer hastalıklardan ayıran özelliğidir. Bu garip his; ağrı, karıncalanma, uyuşma ve çekilme biçiminde tanımlanmaktadır. Bacaklar hareket ettirilerek geçici bir süre rahatlama sağlanabilir. Hastalar akşamları Televizyon izleyemezler, misafirlik için gidemezler ve daha da önemlisi yatağa yattığında bacaklarındaki huzursuzluk hissinin harekete geçmesi sebebiyle uykuya dalamazlar, yataklarından kalkıp dolaşmak isterler. Aynı his gece yarısı uyanmalara veya uykuya dalma zorluğuna da yol açabilmektedir. Bu hastalar uzun vadeli istirahattan ve yolculuktan çok rahatsızlık duyarlar. Her 100 kişinin 1'i ile 5'inde rastlanacak kadar çok görülen bir problemdir. İleri yaşla beraber, hastalığın belirtilerinde artış görülmektedir

Tedavi
Altında yatan bir sebep var ise B12 Eksikliği, kansızlık, şeker hastalığı vs. öncelikle onun tedavisi gerekmektedir. Nedeni belirsiz olan durumlarda ilaç tedavisi yani Ropinirol, Pramipeksol, Klonazepam, Diazepam, Karbamazepin, Sinemet vs. verilebilmektedir. Huzursuz bacak sendromu olan bireyin bacaklarını hareket ettirmesi, sıcak sargı ile sarılması, yataktan kalkıp dolaşması veya masajla kısa süreli de olsa bir rahatlama sağladığı fakat bu yöntemlerin hastalığı geçici olarak giderdiği bilinmektedir.***

25 Şubat 2017 Cumartesi

Diz Kapağında İğnelenme Hissi

 
Diz Kapağında İğnelenme Hissi

Diz Kapağında İğnelenme Hissi


Diz kapağında iğnelenme şikayeti özellikle dizde uyuşma şeklinde ifade edilmektedir. Uyuşma hissi, dizin alt kısmında olabileceği gibi, diz kapağında da belirti gösterebilmektedir. Diz kapağında iğnelenme bir başına olan tek rahatsızlık göstergesi değildir. Fakat beraberinde getirdiği diğer şikayetlerin incelenmesi durumunda, doğru teşhis saptanabilmektedir.

Dizde uyuşma, diz kapağında iğnelenme şikayetleri genelde sinir sıkışması ve bacakta ağrı gibi sorunların neticesinde görülmektedir. Fakat uyuşukluk hissi "menisküs" yırtığı gibi ciddi problemlerin belirti olabileceğinden, kesinlikle ihmal edilmemesi gerekmektedir.

Dizdeki hissizlik yani iğneleme problemi söz konusu olduğunda akıllara felç ihtimali gelmektedir. Fakat diz kapağındaki her uyuşma, felç göstergesi tabi ki değildir. Şikayetin altında yatan pek çok sebep olabilir.

Sinir Sıkışması : Duyu iletiminden sorumlu olan sinirler, vücudun bir çok bölgesinde bulunmaktadırlar. Bacaklardaki sinirlerin sıkışması, zedelenmesi yada hasar görmesi yani bu sinirlere sert darbeler alınması halinde bacak bölgesinde uyuşma hissi oluşabilir. Bacaklar vücudun nerede ise tüm ağırlığını taşımaktadırlar. Bu sebepten dolayı bacakların gün içinde devamlı olarak kullanılması, bacaklara aşırı miktarda yük binmesi veya bacaklara sert darbeler alınması halinde uyuşma problemi oluşmaktadır. Genellikle "obezite" hastalığı olanlarda aşırı ağırlıktan ötürü bu soruna çokk rastlanmaktadır. Bacaklarda sinir sıkışması yani zedelenmesi; özellikle bacakta ağrı hissi, uyuşma yani batma hissiyatı ve kas çekilmesi gibi belirtiler ile kendini göstermektedir.
Yaşlılık

Yaşlılık zamanında vücuttaki eklem ve kemiklerde yıpranma daha fazla olduğu için dizde yada bacak bölgesinde uyuşma gibi şikayetlere daha fazla denk gelmektedir.

Menisküs : Vücut ağırlığının dizlere eşit miktarda dağılmasını sağlayan "menisküsün" yırtılması halinde yırtığın oluştuğu kısımda ağrı ve şişkinlik gibi problemler baş gösterebilmektedir. Genelde aniden ve olmadık şekilde bükülmesi halinde oluşmaktadır. Genellikle sporcularda "menisküs yırtığına" daha çok rastlanmaktadır. Dizde ağrı ve uyuşma hissiyatı, şişlik, yürürken dizin ağrıması ve hareket kısıtlılığı gibi problemler "menisküs" yırtığının belirtileri arasındadır. Eğer bu tarz şikayetleriniz var ise, hiç vakit kaybetmeden Prof. bir doktora başvurulması öneririz.

Vitamin Eksikliği
: Sağlıksız ve dengesiz beslenmenin neticesi olarak görülen vitamin eksikliği, dizde ve bacak kısmında uyuşmanın sebepleri arasındadır. Daha sağlıklı yaşam ve olası dizde uyuşma hissini engellemek adına, sağlıklı ve dengeli beslenme programlarının izlenmesinde yarar vardır.

Zayıf Kan Dolaşımı :
Yalnızca bacakta değil vücudun bir çok alanında oluşan uyuşuklukların başlıca sebeplerinden biri de, zayıf kan dolaşımıdır. Diz bölgesine doğru daha az kan akışının olması halinde bu alanda uyuşukluklar baş gösterebilir. Şikayet bir çok rahatsızlığın belirtisi olabilir. Dizde uyuşukluğun doğru tetkiki veya tedavi yöntemi için mutlaka Prof. bir doktora başvurulması tavsiye ederiz.

Diz Rahatsızlıkları ve Hastalıkları


Diz Rahatsızlıkları ve Hastalıkları


Diz Rahatsızlıkları ve Hastalıkları


Diz Rahatsızlıkları ; Diz hasarları en çok alan, ve bu nedenden dolayı da ağrı yakınmasına çok bir şekilde yol açan eklemdir. Bunun nedeni, dizin yere basışta, yürümede, çömelme de, kalkma da ve eğilme de büyük role sahip olmasıdır.


Diz; uyluk kemiği ve kaval kemiği arasındaki yer alan, menteşe biçimindeki bir eklemdir. Eklem iç veya dış kısım olmak üzere 2 bölümden oluşur. Eklem ön taraftan diz kapağı sayesinde korunur. Eklem içinde yer alan tüm kemik yüzeyler eklem kıkırdağı ile kuşatılmıştır. Femur ve tibia arasında kalan bölgedeki  yükü taşıyan kıkırdak yüzeyler, menisküs ismi verilen 2 esnek kıkırdaktan oluşan yapı ile korunmakla beraber, desteklenir.

Menisküsler C harfine benzeyen veya kuş yuvası şeklinde olan kenarları yüksek ve ortası biraz ince bir yapıya sahiptir. Bu yapıların özelliği yuvarlak femurla düz tibianın yapısal olan uyumlarında fayda sağlar, binen yük var ise tüm eklem yüzeyine dağılmasını sağlar ve gelen darbeleri önler, eklemin sabit kalmasına yardımcı da olur. Bağlar diz eklemini sabitlemekle görevli en ana yapılardır. Birbirlerinden tamamen farklı yapılar olan bağlarla tendonlar birbirine kesinlikle karıştırılmamalıdır. Bağlar her 2 ucu kemiğe yapışmış biçimdedir. Sınırlı biçimde esneklik gösterebilirler. Tendonlar ise bir uçları kemiğe yapışık, diğer uçları  ise kaslara doğru devam eden ve kasların hareketlerini, kemiğe geçmnesini sağlayan yapılardır.

Yan bağlar ise dizin iç ve dış yanlarında yer alırlar.

Dizin sağa ve sola açılmasını önlerler. Dış yan bağ dışında, dizin dışa açılmasına engelleyen, dizin arka dış köşesinde bulunan bağlar ve popliteus tendonundan oluşan posterolateral kompleks ismi verilen bir ek yapı vardır. Bu yapının bozulmasına ait teşhisler ve tedavi gözden kaçabilir. Bu nedenden dolayı kontrol edilmelidir. Dizin bütün bu anatomik yapıları boyunca kaslar uzanır ve birlikte çalışarak dizin koşmak, yürümek gibi aktivitelerini yönetirler. Kaslar ayrıca sabitliği sağlayan oluşumları da desteklerler ve korurlar.


Dizi yöneten iki ana kas grubu,

 Ön uyluğun dört başlı kası, leğen kemiğinden başlayarak uyluk kemiğinin ön yüzü boyunca uzanırlar, diz kapağı üzerinden devam ederler ve "tibianın" üst tarafına yerleşirler. Dizin öne doğru düzleştirilme hareketini yaptırırlar. Aynı zamanda diz kapağı kemiğinin üst, iç ve dışına yerleşen ayrı başları ile, diz kapağının dengesini korumasına yardımcı olurlar. Dizin dönme hareketlerini önleyerek ön çapraz bağa, "tibianın" arkaya doğru dönmesini kısıtlayarak da arka çapraz bağa yardım sağlar. Uyluğun arkasında bulunan "hamsring adeleleri" vardır. "Hamsring adeleleri" ise dönme hareketini ve "tibianın" öne hareketini kontrol ederek, ön çapraz bağa destek sağlarlar. Dizde oluşan her türlü sakatlık ciddiye alınmalıdır ve tedavi muhakkak ettirilmelidir.***

Dizler İçin Nasıl Egzersiz Yapılmalı

 
Dizler İçin Nasıl Egzersiz Yapılmalı

Dizler İçin Nasıl Egzersiz Yapılmalı


Diz ağrıları çekenler için yararlı diz egzersizlerini sizler için derledik. Ama öncelikle diz ağrılarının nasıl anlaşılacağına bir göz atıyoruz.

- Diz çöküldüğünde zorlanmalar
- Merdiven iner-çıkarken zorlanmalar
- Diz bükülü pozisyonda uzun süre oturulduğunda zorlanmalar
- Çömelip kalkıldığında zorlanmalar

dayanılmaz bir ağrı oluşu. Gerek yaş, gerek ise kemik erimesi, kireçleme, aşırı kilolar diz ağrılarına neden olur. Diz ağrıları için genelde ilaç, krem vs. bir takım uygulamalar yaparız. Neden ise egzersiz yada hareket ile geçebileceği hiç aklımıza gelmez. Egzersiz daha sağlıklı, daha ucuz ve kalıcı bir yoldur.


Dizler İçin Faydalı Diz Egzersizleri

- Yaklaşık otuz cm. yüksekliğinde bir basamak üzerine çıkınız, dizleri gergin tutarak üç sn. bekleyin ve inin.

-  Topuklar yerde, parmaklar yaklaşık beş cm. yüksekliğinde bir basamakta olmak üzere, basamak üzerinde parmak ucuna çıkılır ve inilir.

-  Topuklarınız yere tam değecek bir biçimde bir tabureye oturun Bu şekilde bir dizinizi düzleştirerek bacağınızı yukarı doğru kaldırın, beş saniye bacağınızı bu şekilde tutun ve yavaşça aşa doğru indirin. Aynı hareketi öbür bacağınızla da tekrarlayın. Bu hareketi yaparken bacağınızın yere paralel olmasına dikkat edin.

-  Bir duvara yarım metre uzakta durun ve sırtınızı tam olarak duvara doğru  yaslayın. Sırtınızı duvardan ayırmadan dizleriniz doksan derece bükülecek biçimde çömelin. Bu pozisyonda beş′e kadar sayın ve sırtınızı duvardan ayırmadan dizlerinizi gererek doğrulu verin. Bu hareketi yaparken aşırı çömelmemeye dikkat ediniz. Yardımcı olarak altınıza bir tabure koyabilirsiniz.

-  Yüz üstü yere uzanın. Bir bacağınızı dizinizi bükmeden ve kalçanızı fazla zorlamadan yukarı doğru kaldırın.

-  Bir bacağınız dizden bükük, diğeri ise düz olarak sırt üstü yere uzanın. Düz olan bacağınızı yerden bir karış yüksekliğe doğru kaldırıp bu pozisyonda yaklaşık 10 saniye tutun,  ve indirin. Aynı hareketi diğer bacağınızla da tekrar edin.

-  Yüz üstü yere doğru uzanın. Ayaklarınızın altına rulo biçimine getirilmiş bir kaç havluyu destek olarak koyunuz. Bu pozisyonda sıra ile dizlerinizi gererek ayaklarınızı desteğe bastırınız.

-  Sırt üstü yere doğru uzanın. Dizlerinizin altına rulo şekline getirilmiş bir kaç  havluyu destek olarak koyun. Ayaklarınızı yukarı kaldırırken dizlerinizi desteğe bastırınız.

-  Aynı hareketi ayak bileklerinize ağırlık koyarak da ve ayaklarınızı bir bir kaldırarak  da tekrarlayınız.

Popüler Konular

Blogger tarafından desteklenmektedir.